DUVAR YAZILARI

Sabah yemek yiyemiyorum,
çünkü seni düşünüyorum.
Öğle yemek yiyemiyorum,
çünkü seni düşünüyorum.
Akşam yemek yiyemiyorum,
çünkü seni düşünüyorum.
Gece uyuyamıyorum,
çünkü ÇOK AÇIM.

Annem çok hamarat biridir,
çok kafa ütüler.

Para benim için son plandadır,
ben her işe sondan başlarım.

Ya kalbimden çık,
ya da kirayı artır.

Gülme komşuna dayak yersin.

Bir çocuk babasına sorar.Baba elektiriği kim buldu?baba;
-edison buldu ama parasını biz ödüyoruz.

Öğretmen çocuğa sorar:
-Napolyon tahta çıkınca ne yaptı?
Çocuk:
-Oturdu,öğretmenim.

GÜLMEYE DEĞMİYECEK ESPİRİLER

Nefes kesen bir roman yazdım.Tüm okurlarım öldü.

Yarasa yaralı bir hayvandır,yaramasa yarasa demezler!!

Ne salak birisiydi,5 le 5 in toplamını 10 zannederdi.

Ben köfte yerken acıkıyorum.

Fenerbahçeli bir taraftar Cimbomlunun birisine sorar;sen salakmısın diye,Cimbomlu ise şunu söyler;bilmem oradan bakınca öle mi gözüküyor.

-günaydın
-sensin o günaydın!!!

İki türlü elktrik var;çarpan elektrik ve çarpmayan elektrik

Bir taksi çevirdim hala dönüyor.

Beşbinkere söyledim;abartmayı bırak.

Gençliğim acı veriyordu. Ameliyatla aldırdım.

Sık sık ameliyat olun, içiniz açılır.

Ey yükselen yeni nesil! İn ulan aşağı!

Karımı o kadar seviyorum ki eskimesin diye başkalarının karılarını kullanıyorum.

İçerken araba kullanmayın. Bir yere çarparsanız biranız dökülür.

Son gülen sen olacaksın. Çünkü geç anlıyorsun.

Karınızla aranızdaki ortak yan ne? Aynı günde evlendik.

Bir davette kadın arkadaşına sorar:Alyansını yanlış parmağına takmışsın.Kadın şöyle bir cevap verir:Yanlış adamla evliyim de ondan.

Niye kardeşler birbirini sevemez ki?Bilmem genetik herhalde.

Adam biri yokmuş. Eeeee? Yokmuş dedik yaa!

Şerefsiz!
Hadi len!

Sen niye yaşıyonki?
Bende anlamadım.

Abi ya sen kimsin?
Bende bir bilsem!

Zuhuhahahaha!çok komik!
Yemin et!

AMERİCAN ŞAKASI

John'la James kır gezintisine çıkmışlardı. Bir ara John, James'e yerdeki sığır tersini gösterdi:
- Bak James... Günün birinde öleceksin, mezara koyacaklar, mezarının üstünde otlar bitecek. Otları inekler yiyecek. İnekler işte böyle pisleyecek. Ben, bunu görünce, "Yazık... Ne kadar değişmissin James," diyeceğim.
James dedi ki:
- Önce sen öleceksin, John. Mezara gireceksin. Mezarının üstünde otlar bitecek. Onları inekler yiyecek. İnekler işte böyle pisleyecek. Ben, bunları görünce "Hiç değişmemissin be John!" diyeceğim!