CRİS POUL-CRİS BOŞH

The End...Cast...Byron Scott, Chris Paul....

26.04.2006
SEZON DEĞERLENDİRMESİ

Tüm Nbakolikçilere sevgiler, saygılar,

Bir sezonu daha bitirmenin burukluğunu yaşayarak yazıya başlıyorum. New Orleans camiası olarak sezona havluyu attık, artık gözümüz play-offlarda. Yazıma küçük bir play-off yorumu ile başlamak istiyorum.

Kobe’li Lakers’a dikkat. İlk maçın özellikle ikinci yarısı iyi savunma yaptılar. Özellikle Lamar’ın istekli oyunu Lakers’lıları ümitlendirmiş olmalı. Bir de kurt Jackson'ın Parker’a sürekli Nash’in üzerine oynaması talimatı Nash’in hem fiziksel olarak yıpranması hem de faul alması bakımından etkili olabilir. Clippers 2-0. K-Mart da kadro dışı. Herşey lehlerine gelişiyor. Mavericks ile Spurs de en fazla bir maç verip seriyi atlarlar. Finale de yine Spurs’ün kalacağını tahmin ediyorum. Bu ara halen Duncan’ın ritm tutturamaması enteresan. Ayağındaki sakatlıkta geçti diyorlar ama bakalım. Önümüzdeki serilerde devreye girmesi şart.

Doğuda Detroit süpürür. Miami bir maç verir ama savunma S.O.S veriyor. Dış savunma Wade dışında başlarını çok ağrıtacak. Cavs – Wizards enteresan geçiyor. İlk maçta bence tek kelime ile Wizards’ı ezdiler. Lebron şov yaptı. Sonra ikinci maçı vermişler. Bakalım enteresan olacak. Ama Damon Jones’a koç daha fazla şans vermeli. Zaman zaman alan savunması yapan Wizards için iyi ilaç olabilir. Saha avantajı Wizards’a da geçse 4-3 Cavs alır diyorum. Nets – Indiana sürpriz başladı. Nets ilk maçı verdi ama en önemlisi iki maçta da Krstic’in iyi oyunları çok çok önemli. O’neal’ı savunmada yoracak gibi duruyor. Nets 4-2 alır diyorum. Buradan da finale Detroit’in kalması çok olası.

Gelelim "Eşek Arıları"na. Sen getir getir buralara süpriz dolu bir sezonu, sonra pisi pisine iki maçla kaybet, Adama koymuyor değil vallahi. Playoff yolundaki en önemli iki rakibine 79.-80. maçlarda yenil. Hemde Utah’a 1,90'lık Deron Williams’ın aldığı hucüm ribauntu ile 1 sayı farkla yeniliyoruz. Neyse sinirlerim daha fazla kabarmadan kapatalım Utah mevzusunu. O moralle Kings’e yenilmesek sürpriz olurdu zaten.

Geçen senenin en kötü takımlarından biriydik. Evimiz New Orleans, fırtınalardan duman olmuş vaziyette, sezona millerce ötede Oklahama’da başladık. Ama draft gecesi 4. sıradan Utah’ın da yardımı ile seçtiğimiz Chris Paul sayesinde bünyemizin temellerini attık. Bu konuda birkaç bir şey söylemek istiyorum. Eğer Paul, Sloan’ın elinde olsa bu kadar başarılı olabilir miydi? Kanımca Deron Williams da çok kaliteli bir oyuncu ama koç maalesef onun çaylak ve büyük umutlar bağlanan yani üzerindeki sorumluluğu fazla olan bir oyuncu olduğunu unutup Stockton’ın olgunluğunu göstermesini istedi ama bunun da şu an çok mümkün olamayacağı gün gibi aşikar. CP’ye gelince kendisinin yetenekleri yanında koçunun da gelişimine çok faydası oldu. Herhalde Byron Scott oyunculuk dönemlerinde Magic’le oynadığından olsa kendi gardlarınında showtime(abartmayalım) veya showtime’a yakın (hızlı hücum diyelim) oynamasına izin veriyor. Kidd de zaten olağanüstü olan pas yeteneğini Scott’la beraber maksimize etmedi mi. Bu yüzden CP de yeteneklerini tamamı ile kullanma şansını buldu. Tabii bunda kanattan koşan, atletik, iki hızlı gard/forvetin olmasının payı çok büyüktü. Sene başında JR ile Desmond bunu iyi yaptılar. Bunlara ek olarak ta sete sette West’in low-post şutları CP’ye penetre imkanı yaratıp bunları sayı ile bitirme veya asist ile noktalama şansı buldu. İlk yazılarımda da hep yazmıştım ileride CP’den bol bol triple-double bekliyorum diye. Nitekim son maçlarda 2 tane yapmayı başardı.

Bu sene için en büyük kazancımız West, en büyük kaybımızda JR oldu. Seneye takası çok muhtemel diye düşünüyorum. Hazır çaylak kontratı elimizdeyken draft hakkına takas edilmesinden yanayım. Artık bize bu saatten sonra faydalı olmayacak gibi gözüküyor. Bu arada biraz draft olayına değineyim. Şu anki top sayımıza göre 13. sırada gözüküyoruz. Yani normal şartlarda 10-14 arası gibi gözüküyoruz. Geçenlerde sörf yaparken rastladığım bir web sitesinde (http://probasketball.about.com/od/nbadraft/a/nbamockdraft061.htm) mock draflarda 13. sırada Duke’lü JJ. Reddick’i seçeceğimiz gözüküyor. Gerçi o zamana kadar köprünün altından çok sular akar ama göreceğiz. Bu sene iyi uzunlar var draftta. Benim gözüm Tiego Splitter ile Shelden Williams’ta. Tau’lu genç Brezilya’lı eğer 13’lü 14’lü sıralara kalırsa ideal seçim olabilir. Bobcats’li Brezec’in daha sert ve blokçusu. Orta mesafe şutu olan, ortalama üstü ribauntçu, post-up’ı bilen 85’li 2,15’lik bir uzun bulmak pek kolay olmasa gerek. Neyse zaten haftalar ilerledikçe daha detaylı konuşacağız bunları. Willams’ın da bir iki ay öncesine kadar first pick olabileceği söyleniyordu ama şimdi 7. sırada gözüküyor. Bir de benim sadece isim olarak bildiğim Texas’lı Lamarcus Aldridge methediliyor. Neyse draftı kapatalım şimdilik. Ama iyi bir uzun için JR feda edilebilir.

Bu sene 4,5-5 metrelik şutları ile David West takımımıza hayat veren adamlardan birisiydi. Bu sene Paul – West ikilisi çok küçük çaplı da olsa Stockton – Malone tarzı ikili oyun gösterisinde bulundular. Özellikle Paul sağ ve sol çaprazlar ile dipten kurduğu oyunlarda bu formül tuttu gibi duruyor. Gönlümüz bu sene MIP'yi almasından yana ama galiba NBA biraz da Fransızlar'a şirin görünmek uğruna ödülü Diaw’a verecek gibi görünüyor( Sunslılar kızmasın adam iyi oynadı 4-5 triple yaptı ama Suns’ta ben oynasam her maç en az beş tane asist yaparım. Verdiğin pas sayı oluyor:) ). Bari bize şirin gözüksünler de Memo’ya versinler (Bizim ankette de lider gidiyor).

Takımın geri kalanı tipik role-man’lerden ibaret. Seneye kalmalarını beklediklerim Mason, Rasual (tutulmalı), Snyder, Claxton (durumu sakat), PJ( emekliliğini açıklar mı? Allah! Şık olur. Gerçi daha 8 milyon doları var, bırakmaz herhalde). Bunlara da eklenecek birkaç doğru parça ile play-off takımı oluruz. Cap durumumuzda birkaç oyuncuya sulanabileceğimizi gösteriyor, Jared Jeffries, Fred Jones, Mike James (Player options’ı var. Yani kendi kullanıp kullanmayacak. Detroit’teki gibi pitbullumuz olur. 2 numarada oynar bizde). Neyse mevzuyu dağıtmayalım, devam edelim…

Seneye taraftarımızla özlemimizi bitireceğiz. Eve dönüş vakti geldi. Ama Oklahama’lılara ciddi bir minnet borcumuz var diye düşünüyorum. Bu takımın buraya gelişlerinde ciddi emekleri oldu, umarım idari kadro ayrılırken nasıl yaparlar bilmiyorum ama bir jest yapmaları gerekiyor.

Artık milleti de sıkmadan yazıyı keselim, çok uzattık. Önümüzdeki gelişmelere odaklanalım, bakalım daha kapsamlı analiz yapabiliriz. Ama son olarak bu sezonla ilgili önce Oklahama halkından başlayarak, GM Allen Bristow, koç Scott önderliğinde teknik kadro ve oynayan, oynamayan tüm oyuncularımıza bize heyecan dolu bir sezon yaşattıkları için teşekkürlemizi sunarım. Tüm Nbakolikçilere de heyecanlı play-offlar dilerim


Christopher Wesson Bosh (d. 24 Mart 1984), ABD'li profesyonel basketbolcu. NBA'de Toronto Raptors forması giymektedir. Kolejde bir sezon süren basketbol serüveninin ardından NBA Draftı'na katılmıştır. Oldukça derin olduğu söylenen 2003 NBA Draftında 4. sırada Toronto Raptors tarafından seçilen Bosh, NBA kariyeri başladığından beri, ligde forvet pozisyonunda oynayan en iyi genç oyunculardan birisi olarak gösterilmiştir.

Bosh, CB4 lâkabını aynı isimdeki filmden almaktadır.

2006-07 sezonunda kariyerinde ilk defa Play-off'larda oynamıştır. Bu yıl normal sezonda maç başına 22.6 sayı, 10.7 ribaund ortalamalarıyla oynamıştır. Play-off'lardaki ortalamaları ise maç başına 17.5 sayı, 9.0 ribaunddur.